Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Dairesi Başkanı Mustafa Aydoğdu, ‘Teknogirişim Sermayesi Desteği’ kapsamında, 2012 yılında genç girişimcilere 50 milyon lira hibe desteği verileceğini söyledi.
Aydoğdu, yaptığı açıklamada, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın parlak fikri olan genç beyinleri harekete geçirmek amacıyla ‘Parlak bir fikrim var, onu ticarileştirmek istiyorum’ projesiyle proje başına bir defaya mahsus 100 bin lira hibe desteği verilmeye devam edildiğini kaydetti.
‘Teknogirişim Sermayesi Desteği’nin Türkiye’nin nitelikli insan transferini tersine çevirecek mekanizmalardan biri olduğunu vurgulayan Aydoğdu, şöyle konuştu:
‘Projeyle, ülkemizde nitelikli girişimciliğin özendirilmesi, bu girişimciler tarafından uluslararası rekabet gücü olan, yenilikçi, teknoloji düzeyi yüksek ürün ve süreçleri geliştirebilen gençlerin firmalar oluşturulması hedeflenmektedir. Söz konusu destek ile ülkemizde bilgi yoğun ve yenilikçi girişimcilik konusundaki farkındalığın artırılmasının yanında yüksek eğitimli, nitelikli gençlerin iş hayatına kazandırılması da sağlanacaktır.’
Bakanlık tarafından sağlanan desteğin 2011 yılında enformasyon, bilişim, elektronik, makine ve biyo agroteknoloji projeleri alanlarında yoğunlaşmakta olduğunu dile getiren Aydoğdu, ‘Devletimiz programa 2012 yılından itibaren ayrılan bütçe 50 milyon lira olup, yılda 500 girişimciyi destekleme hedeflemiştir’ dedi.
2009 yılında toplamda 10 milyon lira olan desteğin 2012 yılında 50 milyona çıkartıldığını belirten Aydoğdu, 3 yılda bin 742 tane başvuru yapıldığını 452 projenin desteklenmeye değer bulunduğunu ifade etti.
Projeye en çok başvuru yaparak destek alan ilin Ankara olduğuna dikkat çeken Aydoğdu, ‘Ankara’da bulunan 11 üniversiteden 213 projesi bulunan genç beynimiz, Türkiye genelinde birinci olmuştur. Ankara’yı 90 proje desteğiyle İstanbul, 25 projeyle Konya, 20 projeyle Trabzon ve 19 projeyle de İzmir takip etmektedir’ diye konuştu.
Üniversite sanayi işbirliği desteği 12 kat arttı
Üniversitelerin sanayi ile olan iş birliğini amaçlayan Sanayi Tezleri Programı (San-Tez)’na devlet desteğinin 6 yılda 12 kat arttığını vurgulayan Aydoğdu, desteğin 2012 yılında 61 milyon liraya kadar çıktığını kaydetti.
Devletin sanayiye olan destekleri kapsamında, ‘San-Tez’ programıyla üniversite sanayi iş birliğiyle yürütülecek Araştırma Geliştirme Projeleri (Ar-Ge) ve yenilik projeleri desteklenme hedeflerinin olduğunu hatırlatan Aydoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘Devletimiz, üniversitelerdeki akademik bilginin sanayinin ihtiyaçlarını karşılayacak ticari bir ürüne dönüştürmektedir. Bakanlığımız proje bütçe değerinin yüzde 75’ini hibe olarak vermektedir. ‘San-Tez’ programında 2006 yılında 5 milyon tahsil edilmiştir. 2012 yılında 61 milyon liraya kadar çıkmıştır.
Program kapsamında bin 180 adet proje başvurusu olmuştur. 509 adet projenin desteklenmesi uygun görülmüştür. Desteklenen projeler farklı 64 üniversite de 34 şehirde yürütülmüştür. Yürütülen projelerden 110 tanesi, ticari ürün yada üretim yöntemiyle sonuçlanmıştır. Kahramanmaraş’ta bir milyon 677 bin 844 lira toplam bütçeye sahip 5 projemiz bulunmaktadır.’
Ar-Ge’ye 4 milyar 800 milyon destek
Ülkenin geleceği için Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) merkezlerinin önemine değinen Aydoğdu, devletin Ar-Ge merkezlerine 4 milyar 800 milyon lira destek sağladığını belirtti.
Aydoğdu, bakanlığa Ar-Ge kapsamında 140 firmanın başvurduğunu, bu firmalardan 122 tanesine Ar-Ge belgesi verildiğini belirterek, 15 bin personelin istihdam edildiği, bu alanda devletin Ar-Ge merkezlerine desteğinin devam ettiğini ifade etti.
AA
Category: Teknoloji / Technology
Londra’da düzenlenecek Olimpiyat oyunları öncesinde şehirdeki metro istasyonlarına spor tarihine damga vurmuş sporcularının adı verildi. Listede Türk halterinin efsane ismi Naim Süleymanoğlu da var.
1988 Seul, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Süleymanoğlu’nun çok sayıda Dünya ve Avrupa şampiyonlukları da bulunuyor.
Olimpiyatlarda 3 kez altın madalya kazanmayı başaran efsane Türk halterci Naim Süleymanoğlu’nun ismi, Londra’da bir metro istasyonuna verildi.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nın başlamasına aylar kala Londra Belediyesi ulaşım biriminin hazırladığı metro haritasında, Roger Federer, Rafael Nadal, Michael Jordan, Michael Phelps, Ian Thorpe, LeBron James gibi dünya spor tarihine damgasını vurmuş çok sayıda sporcunun adı, metro duraklarının yeni ismi oldu.
Listeye giren tek Türk sporcu olan Naim Süleymanoğlu’nun ismi için Türkler’in yoğun olarak yaşadığı Kuzey Londra yerine, Güney Londra’daki Norwood Junction istasyonu tercih edildi.
BOLT’UN ADI VİCTORİA’YA
Dünyanın en hızlı adamı Usain Bolt’un ismi Victoria istasyonuna verilirken, birbirini takip eden Old Street, Angel ve Euston istasyonlarında sırasıyla efsane raket Roger Federer, Rafael Nadal ve unutulmaz basketbolcu Michael Jordan’ın adları yer aldı.
JAY JAY OKOCHA DA VAR
Futbolcuların isimleri ise ağırlıklı olarak Bakerloo hattında bulunuyor. Bu hatta Marylebone istasyonundan itibaren sırasıyla Javier Macsherano, Carlos Tevez, Lionel Messi, Angel di Maria Hernandez ve bir dönem Fenerbahçe forması da giyen Jay Jay Okocha’nın isimleri var.
AA
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), sabit ve mobil telefonlarla 444’lü numaraların aranmasından kaynaklanan yüksek ücretlere yönelik şikâyetleri üzerine harekete geçti.
Kurum, her yöne paket kapsamına aldığı 444’lü numaraların aranma ücretlerine de üst sınır getirdi.Sabit ve mobil telefonlarla 444’lü numaraların aranmasından kaynaklanan yüksek ücretlere yönelik şikâyetleri dikkate alan BTK, yeni bir düzenleyeme gitti.
Yapılan düzenlemeyle, her yöne paketlerindeki görüşme sürelerinin 444’lü aramalar için de kullanılmasını öngörüyor. Düzenlemeyle, telekom abonelik paketlerinde 444’lü aramalara şehir içi tarifelerinden daha yüksek bir ücret belirlenemeyeceği ifade ediliyor.
Uygulanacak düzenlemeyle vatandaşlar, 1 Nisan 2012’den itibaren abonelik paketlerindeki Türk Telekom yönüne ücretsiz dakikalarını 444 aramaları için de kullanabilecek. Tüketicilere uygulanacak ücretlerle de 444 aramaları için operatörler bazında da bazı üst sınırlar getiriliyor.
Amerikan Kimya Derneği (American Chemical Society, ACS) tarafından düzenlenen Küresel Sorunlara Kimya Çözümleri podcast dizisinde canlı bir hamaböceği kullanılarak nasıl elektrik üretileceğini gösterildi.
Case Western Üniversitesi’nden deneyi gerçekleştiren bilimciler bir tür hamam böceğinin üstüne özel üretilmiş minyatür bir yakıt hücresi yerleştirdiler. Yakıt hücresi, böcekte doğal olarak bulunan bir şekeri havadaki oksijen ile birleştirerek elektriğe çevirdi.
Bilimciler, bu ilerlemenin temel olarak küçük sensörler, kameralar ve mikro cihazlar için bir elektrik üretim kaynağı olabileceğini, bunun depolanabileceğini ve ihtiyaç duyulduğunda kullanılabileceğini bildirdiler. Makalenin başyazarı Dr Daniel Sherzon, bilimcilerin canlı organizmaların içindeki kimyasallardan, veya onların hareketlerinden elektrik üretmek için çalıştıklarını açıkladı.
BİLİMKURGU GİBİ
Bilgi Çağı’nın haberine göre; üretilecek elektrik vücut içine tedavi amaçlı yerleştirilen tıbbi cihazlar için kullanılabilecek. Ayrıca araştırma amaçlı olarak da tıp alanında canlı bedenler içinde yer alan çeşitli süreçlerin incelenmesi için geliştirilecek özel cihazlarda güç kaynağı olarak kullanılacak. Diğer bir uygulama alanı nanorobotlar ve giyilebilir elektronikteki minyatür sensörler.
Bilim kurgu filmlerini andıran bu uygulamaların gerçekleşebilmesi için önce yakıt hücreleri teknolojisinde bazı pratik gelişmeler gerekecek. Çünkü özel laboratuar üretimi gerekmeden uygun biyoyakıt hücrelerinin seri üretiminin mümkün olması gerekiyor.
Sözü geçen deneyde özel üretilen biyoyakıt hücresi hamam böceğindeki “trehalose” adlı şekerin, havadaki oksijenle birleşerek elektrik üretmesini içeriyordu. Bunu hamam böceğine takma işlemi göründüğü kadarıyla böceğe önemli bir zarar vermedi. Hayvanın organları normal çalışmalarını sürdürdüler.
Araştırmacılar aynı biyoyakıt hücresinin Shiitake mantarına da taktılar ve çalıştığını gördüler. Ancak her iki durumda da üretilen elektrik miktarı çok düşük. Çalıştırılması düşünülen birçok cihazı sürekli çalıştırma gücünde değil. Üretilen elektriğin bir biçimde biriktirilerek cihazı kesik çalıştırması mümkün olacak.
Aşağıdaki linklerde OSİLOSKOP NASIL OKUNUR videoları bulunmaktadır.
Elektriksel işaretlerin ölçülüp değerlendirilmesinde kullanılan aletler içinde engeniş ölçüm olanaklarına sahip olan osiloskop, işaretin dalga şeklinin, frekansınınve genliğinin aynı anda belirlenebilmesini sağlar.
Çalışması, hareket halindeki elektronların yörüngelerinin bir elektrik alaniçerisinden geçerken sapmaları temel prensibine dayanır. Katod ışın tüpündekisaptırma plakaları adı verilen düzlemsel levhalara uygun potansiyellerde gerilimler uygulanarak oluşturulan elektrik alanlar, plakalar arasından geçen elektronları(elektron demetini) saptırarak fosfor ekrana çarptığı noktanın yerini değiştirir. Bu noktanın konumu saptırma plakalarına uygulanan gerilimin ani değeri ve dalgaşekline bağlı olarak değişecek ve ekranda ışıklı bir çizgi oluşacaktır.Osiloskop devreye daima paralel bağlanır. Çok yüksek olan iç direnci nedeniyle seri bağlanması halinde ölçüm yapılmak istenen devreden akım akmasını engelleyecektir.
https://www.youtube.com/watch?v=ooJbCJqBDDw
http://www.youtube.com/watch?v=5yNDSkQBEy0&feature=g-vrec&context=G2ad5084RVAAAAAAAAAA
Bir Mühendisin Sayfası Engineer's Page 