Category: Teknoloji / Technology


İran, düşürülen ABD casus uçağının kopyasını yapmaya başladığını ileri sürdü.

İran, geçen ay düşürülen Amerikan casus uçağının kopyasını yapmaya başladığını ileri sürdü.

İran basını, casus uçak ile ilgili teknik bilgilerin, Rusya ve Çin tarafından da istendiğini savundu.

İran, geçen Aralık ayında ülkenin doğusunda Amerikan casus uydusunu düşürdüğünü duyurmuş, Washington ise uydunun teknik arıza yüzünden düştüğünü savunmuştu.

İran Devrim Muhafızları’na bağlı havacılık dairesinin başında bulunan Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, yaptığı açıklamada, uzmanların casus uçağın bütün datasını deşifre ettiklerini ileri sürdü.

Tuğgeneral Hacızade, şimdiye kadar elde ettikleri bilgilerin, casus uçağın, Usame bin Ladin’in Pakistan’da gözetlenmesi sırasında da kullanıldığı ortaya koyduğunu belirtti.

Yazılım ve donanımlardan anlaşıldığı kadarıyla Amerika Birleşik Devletleri’nin uçak teknolojisine ait son 50 yıldaki bilgilerinin bu uçakta toplandığını savunan Hacızade, bu uçağın kopyasını yapmaya başladıklarını duyurdu.

İran basınında çıkan yazılarda da, Amerikan casus uçağına ilişkin bilgilerin Rusya ve Çin tarafından istendiğini ileri sürdü. İran Savunma Bakanlığı ise bu haberleri yalanladı.

Superman karakteri gerçek oluyor. Karşınızda kurşun geçirmeyen insan cildi. Videoda normal cilt ile kurşun geçirmeyen cilt gösterilmiştir.

11. Blogunuzu tanıtın

Blogunuzda güzel bir içerik yarattıktan sonra oturup Google’ın size ziyaretçi göndermesini beklemek yerine tanıtım için çaba gösterin. Blograzzi.com gibi blogların tanıtıldığı ve karşılaştırıldığı ortamlara adım atmak tanınmanızı hızlandıracaktır.

12. Ziyaretçilerinize sorular sorun

Blogunuzdaki yorumları çoğaltmak için yapabileceğiniz en uygun hareketlerden biri, yazdığınız yazıların sonunda ziyaretçinize sorular yöneltmektir. Ziyaretçilerinizin bahsettiğiniz konudaki fikrini sorarak onları oyuna dahil etmekten çekinmeyin.

13. Yedekte yazı bulundurun

Tatile çıktığınız ya da farklı sebeplerle bilgisayarınızdan uzak kaldığınız dönemlerde blogunuza yazı ekleyemeyeceğinizi göz önünde bulundurarak “yedek yazılar” hazırlayın. Sadık ziyaretçilerinizi bekletmemek için gerektiği zaman bu yazıları yayına alabilirsiniz.

14. Yazı dizileri kullanın

Bir konunun tamamını tek bir yazıda anlatmak yerine içeriği iki ayrı yazıya bölmek ve başlıkların sonuna 1, 2 gibi numaralar eklemek verimli olabilir. Uzun bir yazının sonuna doğru dağılan dikkatleri tazeleyebileceğiniz gibi bağlılığı da artırabilirsiniz.

15. Google Analytics kullanın

Blogunuzun ziyaretçi trafiğini incelemek için kullanabileceğiniz en iyi ücretsiz servislerden biri Google Analytics’tir. Kolayca kurulan bu servis sayesinde ziyaretçilerin en çok hangi sayfaları gezdiklerini inceleyebilir ve blogunuzu bu yönde geliştirebilirsiniz.

16. Kopyalanmış içerikten uzak durun

İçeriğin tartışmasız “kral” olduğu internet dünyasında başarıyı yakalamanın ilk şartlarından biri de özgün olmak. Bu yüzden daha önce başka sayfalarda yayınlanmış olan içeriği blogunuzdan uzak tutmanızda yarar var.

17. Diğer blogları takip edin

Başarılı olduğunu düşündüğünüz diğer popüler blogları yakından takip etmeniz ve nasıl bir yol izlediklerini incelemeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Bu sayede gözünüze çarpan başarılı özellikleri blogunuza aktarabilir veya yeni fikirler geliştirebilirsiniz.

18. Blogunuzda kendinizi gösterin

Sadık ziyaretçiler kazanmak için samimi olmak büyük önem taşıyor. Ziyaretçilerinizi yalnızca yazılarınızla karşılamak yerine blogunuzun bir köşesinde gerçek bir resminizi bulundurmak, sizi takip eden kitleyle samimiyetinizi artıracaktır.

19. Ziyaretçiler size ulaşabilsin

Blogunuzun bir köşesinde size ulaşmak isteyen ziyaretçilere yol gösterecek bir bağlantı bulundurun. Ziyaretçileriniz basit bir iletişim formunu doldurarak size ulaşabilecekleri gibi, doğrudan yayınladığınız e-posta adresini de kullanabilirler.

20. Alıntı yaptığınızda kaynak gösterin

Bir başkası tarafından hazırlanmış içeriği blogunuzda kullandığınızda kaynak göstermeyi asla unutmayın. Bu etik olarak yerinde olacağı gibi ileride yasal sorunlar yaşama riskinizi de azaltacaktır.

1. Henüz başlamadıysanız bugün doğru gün

Bir blog sahibi olmak ilginizi çekiyorsa, ileride geç kaldığınız her gün için pişmanlık duyabilirsiniz. Bu yüzden bahaneleri bir kenara bırakıp hemen başlayın.

2. Gerçekten sevdiğiniz konularda yazın.

Blogunuzun konusuna karar verirken kendinize keskin sınırlar çizmeyin. Blog yazarken başarılı olmanın ilk şartı gerçekten hakim olduğunuz ve sevdiğiniz konularda yazmak.

3. Niyetiniz ciddiyse kendi alan adınızı alın

Birçok blogcu öncelikle Blogger.com veya Blogcu.com benzeri servisleri kullanarak başlıyor ve sonra kendi alan adına geçiyor. Bu işe uzun yıllar devam etmeye kararlıysanız kendi alan adınızla yola çıkmanızda yarar var.

4. Blogunuzun adı alan adınızla aynı olsun

Takipçilerinizin akıllarında kolayca yer etmesi için blogunuzun adıyla kullandığınız alan adının aynı olması önemli bir avantaj. Bu yaklaşım, sadık takipçilere sahip olmak isteyenlerin işini kolaylaştıracaktır.

5. Doğru altyapıyı kullanın

Blogunuzun içeriği ne kadar güçlü olursa olsun, kullanmakta olduğunuz altyapı her zamanönem taşıyacaktır. WordPress gibi başarılı bir yapısı olan ve eklentilerle geliştirilebilen ücretsiz bir sistemi tercih etmenizde yarar var.

6. Düzenli aralıklarla yazın

Sadık takipçiler kazanmak için önem vermeniz gereken konulardan biri de istikrar. Blogunuza düzenli aralıklarla yazı ekleyerek takipçilerinizi hayal kırıklığına uğratmamanızda yarar var. Takipçilerinize yazı eklenme sıklığını net şekilde bildirmeyi de düşünebilirsiniz.

7. Yazdıklarınızı yayınlamadan önce okuyun

Farklı ruh halleriyle yazdığınız yazıların bir süre sonra blogunuzun tarzıyla uyumsuz duygular yarattığını görebilirsiniz. Bu yüzden yazdıklarınızı yayınlamadan önce son bir kez dikkatle okuyun ve tarzınızı koruduğunuzdan emin olun.

8. Diğer blogcularla bağlantı kurun

Blog okuyucuları çoğu zaman okumakta oldukları blogun yönlendirmesiyle yeni bloglar keşfeder ve onlara bağlanırlar. Bu yüzden ilginizi çeken diğer blogcularla tanışın ve blogunuza bağlantılar vermelerini sağlayın.

9. Kendi yazılarınıza yorum ekleyin

Blog takipçilerinizin yazılarınıza yaptıkları yorumları takip edin ve zaman zaman kendiniz de yorum yazarak yakınlarda olduğunuzu onlara hissettirin. Seslerini duyuyor olmanız takipçilerinizin duygusal anlamda blogunuza bağlanmasını kolaylaştıracaktır.

10. Erişilebilirliğe önem verin

Blogunuz için elbette gözünüze en hoş görünen tasarımı seçmelisiniz. Fakat ne olursa olsun metinlerin kolayca okunduğundan ve resimlerin rahatça incelenebildiğinden emin olmalısınız. Blogunuzun tasarımı güzel görünürken ziyaretçinin işini de kolaylaştırmalı.

Dünyanın satışa sunulacak ilk uçan otomobili PAL-V böyle tanıtıldı. 


Bir Hollanda firması, 2014’te satışa sunmayı planladığı uçan otomobillerin prototipinin ilk testinin başarıyla yapıldığını açıkladı. Dünyanın satışa sunulacak ilk uçan otomobilinin adı ise Personal Air and Land Vehicle (Kişisel kara ve hava aracı) ya da kısa adıyla ‘’PAL-V’’. Hollanda firması, uçan otomobilin dünyayı değiştireceği iddiasında.

İŞTE O OTOMOBİL

PAL-V, otomobilden çok helikoptere benzeyen görünümüyle dikkat çekiyor. Ancak kanatlar ve pervane katlanabilir olduğu için karada seyir halinde zorluk oluşturmuyor. İki kişilik araç, dolu depo ile karada 750 mil (1200 km) gidebiliyor. Ancak, havada dolu depo ile 220 – 315 mil arası gidebiliyor.

PAL-V çok yüksekten uçamıyor. Ancak şirket bunun zaten ‘uçan otomobil’in satış konsepti olduğunu ifade ediyor. PAL-V, Avrupa ve ABD’de bu alçaklıktan yasal olarak uçabilecek tek araç olacak. Ticari uçakların bu alçaklıkta uçmaları yasak.

BMW will introduce a two-seater topless version of the i8 at the Beijing motor show later this month.

While most auto manufacturers are focusing their attention on the news and new models being revealed at the New York International Auto Show this week, BMW is setting its sights on the Beijing motor show, where it will debut the latest addition to the i family of vehicles.

Click To Go to BMW i8 Concept Spyder (photos)

The BMW i8 Concept Spyder is a topless two-seater version of the i8 coupe, and will make itsfirst appearance at the Beijing motor show later this month. Slightly shorter than its 2+2 sibling, the Concept Spyder makes generous use of the carbon fiber reinforced plastic used in the LifeDrive architecture, features windowless doors that swivel up and a transparent tailgate. The interior is decked out in a mixture of plastic, carbon, and leather, and features an 8.8-inch high-definition screen that displays driving information in 3D.

Powered by a combined 354-horsepower eDrive power train (131-horsepower electric motor on the front axle and a 223-horsepower turbocharged three-cylinder engine in the rear), the i8 Concept Spyder achieves a 0-60 mph time of under 5 seconds and tops out at an electronically controlled 155 mph. And yet, the roadster sips fuel to the rate of up to 94 mpg in the European test cycle.

BMW introduced the i8 and i3 electric and plug-in car concepts last year, and the i8 Concept Spyder will keep the sub-brand in the public eye until the plug-in hybrid and electric vehicles enter production some time in 2013. It’s also a way for BMW to show off its lightweight and modular LifeDrive architecture by quickly developing a new model using the same powertrain and materials.

Click To Go to BMW i8 (photos)

With a tour of duty in Japan’s Fukushima under their belt, iRobot’s military robots are now working at a U.S. nuclear plant as part of routine operations.

If you thought military robots were only fighting wars overseas, think again. iRobot’s war-bots are now working at a nuclear plant right here on home soil.

The company’s Warrior and PackBot military robots are carrying out inspections and other duties at a nuclear power plant in South Carolina, iRobot announced today.

Last fall, operator Progress Energy purchased one Warrior 710 and two PackBot 510 units for its Robinson Nuclear Plant near Hartsville. It marks the first time iRobot’s machines are being used at a domestic nuclear plant.

Priced around $350,000 to $400,000, the Warrior is a rugged machine that can haul payloads of more than 150 pounds and lift up to 220 pounds. The PackBot, at $100,000 to 150,000, is used for tactical operations such as inspecting objects.

Variants of the remote-controlled droids have been used in the aftermath of the nuclear crisis in Japan. iRobot sent two Warriors and two PackBots to Tokyo Electric Power Company (Tepco) to help with surveys and debris removal at the Fukushima Daiichi nuclear plant, which was crippled by core meltdowns.

“In an industrial environment, they have two great values — personal safety and increased efficiency,” said Tim Trainer of iRobot’s military business unit. Tepco has requested two more PackBots and they will have improved treads for tackling wet metal stairs, Trainer added.

Japan today lifted some exclusion orders for towns near the Fukushima plant, but residents cannot stay overnight. Meanwhile, Tepco has found that the coolant water level in the No. 2 reactor is only 23 inches deep, suggesting it is leaking from the containment vessel into the plant.

Trainer says iRobot has learned from its experience at Fukushima and he believes robots will play a greater role in standard maintenance operations at nuclear facilities.

“The challenge is what kind of emergency response capability will you plan for?” he said. “I don’t know that anyone would have foreseen a complete meltdown of reactors in Japan, but had we had a robust robotic infrastructure for routine operations, I think you can build off of that to a higher-level requirement.”

So far, the robots at the Robinson plant in South Carolina have been inspecting high-dose areas and doing surveys of radiological shipments, keeping human workers at a safe distance.

“Robots are something that’s really being pushed now to protect workers in the nuclear industry,” said Jessica Lambert, a spokesperson for Progress Energy.

In the future, she added, the Warrior and PackBots at Robinson could be used in handling nuclear waste.

Uzun zamandır beklediğimiz ama bir türlü göremediğimiz katlanan ekran hayali gerçek oluyor. LG, katlabilen e-kağıtların seri üretimine başladı.

Katlanabilir ekranlar uzun yıllardır kullanıcıların gerçekleşmesini dört gözle beklediği en büyük hayallerden biri hiç şüphesiz. Ancak bugüne kadar bu tür ekranları sadece CES, MWC ve CTIA gibi teknoloji devlerini buluşturan fuarlarda gördük.

LG ise rakiplerinden bir adım öne çıkarak katlanabilir ekranlı e-kağıdın seri üretimine başladı. 6 inç’lik ebatlarda olan ve dolayısıyla 1024×768 piksel ekran çözünürlüğüne ulaşan ekran, 40 derece sıcaklığa kadar da ısıya dayanıklı bir yapıda bulunuyor.

LG, her ne kadar konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmış olmasa da, Kore merkezli birçok gazete konuyu sıcağı sıcağına sayfalarında yer verdi.

Üretime giren bu ekranların bir diğer özelliği de 1.5 metre yükseklikten yere düşse dahi herhangi bir zarar görmemesi…(Hürriyet)

A new note-taking and sketch app for iPad is generating quite a bit of buzz around the Web, and after only a few minutes with it, it’s easy to see why.

As CNET’s Mary Jo Foley reported earlier today, former execs associated with the nixed Courier dual-screen tablet from Microsoft have joined together to make an elegant sketchpad and ideas app.

Paper, by developer FiftyThree, is free and offers only a handful of features initially, but it’s just enough to make you want to sample some of the in-app purchases for more tools.

Upon launch you’re presented with a welcome screen that outlines the simple set of tools. A tap opens a book, and swiping horizontally lets you turn the 3D pages. The feel of the app is very fluid, and it even accounts for your swipe momentum, so a stronger flick turns several pages until they slow to a stop. Details like these make the simple interface impressive, even without many bells and whistles. From there you simply tap on a page to start editing.

Paper offers five different tools for different types of sketches and drawings, each with its own unique properties. The free version comes with the Draw tool (a stylized ink pen that makes it easy to make smooth lines), an eraser, and a simple color palette. There are four other tools that can be purchased individually for $1.99 each, or you can buy the full set of tools for $7.99.

The remaining four tools are all unique and will come in handy depending on what you use Paper for. the Sketch tool creates soft pencil lines; the Outline tool is for bold strokes; the Write tool gives you an ink pen that makes your freehand writing look better than you’d see on other apps of this type; and the Color tool adds painting effects and color blending for more-artistic projects. While I appreciated the quality of the added brushes, both the individual and package prices seemed a little steep to me.

When you’re finished with your idea or sketch, you can close the book with a pinch gesture. Now you can touch the Share button to upload your sketch to Facebook, Tumblr, or Twitter, or you can send it via e-mail.

While there are several sketch and painting tools in the App Store, Paper has a certain elegance that few apps in this category can match. Even if you just try the free version, you will quickly see that a lot of thought went into making this app simple, yet visually appealing at the same time. In the coming weeks, I’ll be interested to see if the price point for Paper’s tools will be a roadblock for users interested in the complete package.

Watch This Video : http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=tN6jFuuQFVY

Forget the viewfinder and display. Ubi-Camera lets you frame a shot using your fingers, film director-style.

If you want to get more natural with your pics, Japanese researchers are working on a gesture-based mini camera that lets your hands frame the shot.

The group at the Institute of Advanced Media Arts and Sciences (IAMAS) in Gifu Prefecture recently showed off something they call the Ubi-Camera, a play on “ubiquitous” and “yubi” (“finger” in Japanese).

As the vid shows below, the simple prototype attaches to your index finger while your other fingers form a viewfinder around it. Push a button with your thumb to snap the shot.

Instead of a zoom lever, your arms determine how wide or tight a shot you’ll get. An infrared rangefinder on the device measures the distance to your face, and then determines the appropriate zoom level for processing the shot on a PC.

The result is a photo that looks just like what you see through your finger frame.

The Ubi-Camera was shown off earlier this month at Interaction 2012 organized by the Information Processing Society of Japan at the Miraikan museum in Tokyo.

Yoshimasa Furukawa and colleagues at IAMAS want to make the device wireless and improve its sensor so that it can work in various lighting conditions.

The lightweight and compact nature of the device make it appealing, but I think it would tire your arms when shooting dozens of shots.